Hiç mimlenmedim demiştim sonra bir baktım mimler yağıyor :))
Sevgili arkadaşım
Yelda beni mimlemiş, hemen sorulara yanıt vermeye başlıyorum.
1.Hayatınızdaki en önemli varlıklar?
Ailem (annem, kujum, abim...) Vildan ablam, Leman,(kuzenler) Nesrin, Serap (bizim kızlar yani)
2.Kısaca günlük programın nasıldır?
Sabah uyan ve ay yine geç kaldım de (kesinlikle akşam erken yatıcam, yalannnn) bin taksiye işe git, çayını iç yanında da birşeyler atıştır. Öğlene kadar çalış, toplantı, eğitim, hazırlıklar, yeni projeler... öğlen yemeğe git, dönüşte kujuna uğra çay ve sigara iç, zamanın varsa git yüncüye yeni ne var diye bakın al birşeyler ofise dön. Çalışmaya devam et. Akşam oldu mesai bitti. Arkadaşlarla dışarı çık, yemek ye, içki iç, sohbet et olmadı evine git evinde yemek ye hatta önce yemeğini yap öğle ye. Yemek hazırsa kujun masayı hazırlasın yemekleri ısıtsın seni çağırsın. Sonra yemek faslı bitsin sen aç laptopını gir internete 10marifet, embir, kujular, arkadaşlarının blogları oku, öğren, araştır, yazı yolla, yorum yaz.... Saatine bak geç oldu yatmam lazım de ama hadi biraz daha deyip gece yarısına kadar ya internet ya elindeki yapılacak hobisel aktivitelerle günün sonuna gel. Cumba yatak :)
3.Tüm hobiler bizim ama en çok hangisi sizi mutlu ediyor?
Kısa, beni uğraştırmayan şeyleri seviyorum. Ne olduğu mühim değil ama yaparken hata olmasın ve çabuk sonlansın. Uzun işler bende bitmez sürünür :)) Ha birde yeni şeyler yapmak/yaratmak hoşuma gider. Geri dönüşüm projelerini severim.
4.Yemek yapmak zevk mi artık zaruret mi ?
Halen zevk, klasik yemekleri pek sevmem illa kendimden birşeyler katarım bakarım evde ne malzeme var uydurur hazırlarım ama lezzetli olur. Şansıma sanırım :))
5.En sevdiğin çiçek ve sevme sebebin ?
Ben nergisleri çok severim, neden derseniz ben küçükken resim yapma kabiliyetim oldukça iyiydi. Apartmandaki neredeyse herkesin resim ödevlerini ben yapardım :) Bir arkadaşım vardı o da hafta sonları dersaneye giderdi bana nergis alırdı teşekkür için. Kokusunu hep sevmişimdir, koklayınca içim açılır.
6.Anılarını gözden geçir ve benimle ilk ama hatırlıyabildiğin ilk çocukluk anını paylaş
Ay bu zor oldu... Anılar çoktur yahu. Bir kaç tanesini yazayım.
Bizim mahallenin postacısı bizden çok çekmiştir. Apartmanımız çıkmaz sokaklı bir yerdeydi ve tam önünde sokak biter merdivenler başlardı. Arkadaşlarla (bu fikirler nedense hep erkeklerden çıkardı) poşetlere su doldurup postacı merdivenleri çıkarken pat diye torbayı atardık. Poşet düşünce patlar postacının ayakkabıları çamur olurdu :))
Ay birde kızkaçıran, çıtır pıtır gibi şakaları seven arkadaşlarımız vardı. Ne zevk aldıklarını bilmiyorum ama kızkaçıranın içindeki tozu top şeklindeki sakızı oyup içinde koyarlar ve fitili tekrar takıp yakar ve fırlatırlardı. Bütün kızlar sağa sola kaçışır. Birgün yine böyle kaçın bomba atıyoruz dediler ben inanmadım (içlerinde abimde vardı, yapamazlar sanıyorum) Bir attılar tam arkama düştü pattt, ay çok korkmuştum.
Aaaa aklıma ennn eski anım geldi. (daha ilkokula bile gitmiyoruz, yaşımız çok küçük) Dedemlerin apartmanında benimle aynı yaşta ve adaşım olan bir kız vardı. Sanırım soğuktan yanakları çatlamıştı, elleride öyle ve ben çocukluk işte rahatsız olurdum. Birgün benim elimdeki bileziği almak istemişti bende vermem deyince saçımı çekmiş elimden de bileziğimi almış. Ben ağlayarak bizim kata çıkıyorum, bir komşumuz gördü beni, neden ağlıyorsun diye sordu. Bende çirkin Emine beni dövdü demişim (hatırlamıyorum) O günden sonra benim adım güzel Emine olarak kaldı. O teyze beni ne zaman görse güzel Emine nasılsın der :))