Burada olduğuna göre sanırım biraz kaygılısın. Ya kendin ya da çevrende sevdiğin, değer verdiğin bir insan için şu an da korku ve endişe duyuyorsun.
Ben de bu tanıyı aldığımda "ki ihtimaller dahilindeydi, kesin denmemişti" benzer duygular içindeydim ve google da arama yapmaya ve bilgi toplamaya başlamıştım.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki burada okuduğunuz içerik benim başımdan geçen ve bana ait bir olaydır. Sadece kendi başımdan geçenleri anlatacağım. Lütfen tıbbi bilgi almak için kendi doktorunuza danışın.
Tanı öncesi belirtiler: Çok kilo almıştım, yediklerime dikkat ettiğim halde zayıflayamıyordum. Özellikle geceleri terliyordum. Saçlarım normalden daha fazla dökülüyordu. Tüm bu süreçte aklıma anormal bir durum geliyordu zira işlerim çok yoğundu, düzensiz beslenmenin etkileri diye düşünüyordum.
Endokrin Uzmanına Muayene:18 Şubat'ta Endokrin Uzmanından randevu aldım (hayatımda ilk kez o bölüme gidiyordum). İlk muayene sonrasında kan ve idrar tahlili ve boyun ultrasonu istedi. Elle muayenesinde boğazımda nodül olduğunu anladı. Ultrasonuma bakan doktor nodülümün görüntüsünü beğenmedi, risk olduğunu ve biyopsi yapılmasını önerdiğimi söyledi. Endokrin doktorum içimiz rahat etsin dedi ve biyopsi yaptırmamı istedi. %80 temiz çıkacaktır ama içimiz rahat etsin dedi. Aslında buraya kadar bir endişem yoktu ve artık kaygı duymaya başlamıştım.
Biyopsi İşlemi: Muayenemi özel bir hastanede yaptırmama rağmen biyopsi için o hastaneyi kullanmadım, doktorumun da önerdiği bir görüntüleme merkezine gittim. Doktorum çok iyiydi. Her şeyi anlatmaya başladı ancak tiroid kanseri onlar için çok basit olduğundan durumu aşırı normalleştirmişler ve sürekli kanserden bunun en kolay kanser türü olduğundan vb bahsetti. Elbette bende göz yaşları sel olmuştu zira böyle bir ihtimalin çok düşük olduğu söylenmişti ama anladığım kadarıyla ultrason sonuçlarım pek de öyle demiyordu. Bir kaç gün sonra biyopsi raporum Endokrin Doktoruma gönderilecekti ve o geçen süre benim için bir ızdıraptı. Eşim ve bir kaç yakın arkadaşım haricinde de kimseye bilgi vermemiştim.
Biyopsi Sonucu: Endokrin doktorum beni aradı ve korkmamamı söyledi. Vasiyet falan hazırlamaya kalkma sakın dedi. Hemen olmasa bile bir ay içinde ameliyat olmamın gerektiğini, çok ertelememi söyledi. Konuşmanın çoğunu hatırlamıyordum bile. O kadar çok ağladım ki. Benim için zor bir süreçti. Hiç aklıma gelmeyen bir hastalık ve neden kilo veremedim diye gittiğim bölümde öğrendiğim bir tecrübe oldu.
Ameliyat Öncesi Hazırlık: Bu yazıyı okuyan ve başından benzer süreçler geçenler bana hak vereceklerdir. Bilmediğiniz bir konuda doktor aramaya başlıyorsunuz ve çevrenizde anımsanamayacak bir kitlenin benzer bir rahatsızlığı yaşadığını ya da bir yakının yaşadığına şahit olduğunu görüyorsunuz. Doktor önerileri de oldu. Özellikle Ankara'da bilinen, alan uzmanı bir kaç hekim var. Bana da tavsiye edilen ameliyat olacağınız doktorun tiroid kanseri vakalarında uzman olması, tüm kanser türlerinden ziyade tiroid papiller ca konusunda uzman bir doktor seçmek çok önemli. Nodül ile ses tellerinin yakın olması ameliyatın ince işçilik kısmı. Benim doktorum ki bu bölüme kadar hep özel hastaneye gitmiştim, burada eğitim ve araştırma hastanesinde tavsiye edilen ve kuzenimin de ameliyatını yapan bir hoca ile görüşmeye gittim. Kendisinden sadece bilgi alıp, süreç nasıl ilerliyor, riskler nelerdir, ameliyat sonrası komplikasyonlar vb konularından bilgi alıp bir özel hastaneye yönlendirmesini isteyecektim. Ameliyatınızı yapacak hocaya güvenmek çok önemli, Ramazan hoca o kadar ilgilendi ve bilgilendirdi ki kendisine ameliyat olmaya karar verdim. Tüm süreçte eşimde yanımdaydı. O da ayrı bir destek oluyor. Ülkemize covid-19 giriş yaptı ve acil durumlar hariç ameliyatlar ertelendi ve ben o süreçte ameliyat oldum. İnsan ne olur ne olmaz diye düşünüyor ve kendim için bir ses kaydı hazırladım, olurda sesimi kaybedersem diye (teknoloji çok ilerlediği için ses kaybı da büyük olasılıkla geçici oluyormuş), iş arkadaşlarıma bir gece öncesinde bir mail ile bilgi verdim. Anneme ve eşimin ailesine ben iyileşene kadar bilgi vermeme kararı aldık. Yaşları büyüktü ve biz hastaneydik, gelmek isteyecekler ve bu onlar için başka bir risk demekti. Sevdiklerime, arkadaşlarıma bilgi verdim. Bu arada yapılması gereken bir kaç şey var. Elinizde ayağınızda oje olmaması gerekiyormuş :) Benim gibi moral olsun diye sürerseniz gece aseton arayıp çıkartmanız gerekiyor. Bir ameliyat çorabı almanız lazım. Ameliyata giderken onu altınıza giyiyorsunuz emboli olmasın diyeymiş. Hastaneye önden düğmeli, V yakalı kolları bol iki çift pijama götürdüm. Tansiyon, serum vb işleri için kolaylık olsun diye. Ipad, şarj aletleri, dergi, kitap, bol dezenfektan (pandeminin başında hastanede maske takma zorunluluğu da yoktu), minik atıştırmalıklar, içecekler vb hastane valizimde olanlardı. Ameliyat öncesi uzunca formlar doldurmanız gerekiyor ki o dönem ameliyat öncesi PCR testi yapılmıyordu, sanırım henüz test yoktu bile. Sabah ilk ameliyat olacak hasta bendim. Gece uyumaya çalıştım ve çoook erken bir saatte görevliler gelip ameliyat olacakları sedyeye alıp ameliyathaneye götürüyor.
Ameliyat: Beni ameliyathaneye götürdüler, ekip hazırlıklarını yaparken biraz muhabbette ettik. Sonra narkoz verildi ve yaklaşık 2 saat süren ameliyatım başladı. Ameliyat bitmiş ve müşahede odasında ayılmam bekleniyordu. Ben geçici olarak sesim kısılmıştır diye konuşmak istemedim. Görevliler konuşmamı istedi ve çok iyi konuşabiliyordum. Boğazımda bandaj ve şişkinlik vardı ama sorun değil katlanılmayacak bir acı da değildi. Serum ve içinde ağrı kesici ile ilk günüm geçti. Konuşabilmem ve (elbette normal zamandaki gibi değildir) konuşurken boğazımın acımaması ise doktorumun marifetidir diye düşünüyorum. Akşama sıvı besinlerden oluşan tabldot verildi. Ertesi gün bir kaç kan test sonrası taburcu olabileceğim söylendi.
Tirodimle ilgili teknik bilgi, nodülle birlikte temizlenen bölgede eksilen değerler, kullandığım ilaçlar, atom tedavisi olmama gerek kaldı mı? Radyoaktif iyot öncesi beslenme, dikkat edilmesi gerekenler ve rutin sağlık kontrollerimdeki son durumu da bir başka yazıya anlatacağım.
Sadece şuna inan, çok şanslısın, hastalığın teşhis edilmiş, iyi bir hekimin yapacağı ameliyat ile sağlığına kavuşabilirsin. Adı kanser olsa da en sorunsuz kanser türüne sahipsin, kemoterapi verilmiyor, saçların dökülmüyor, boğazındaki kesik (yara izi) zaman içinde azalıyor. Lütfen korkma, iyileşeceksin, kendimden biliyorum.